Sırlarla Dolu Sokaklar: Kadıköy’ün Travesti Hikâyeleri
Kadıköy… İstanbul’un asi çocuğu. Kimi zaman rengârenk bir hayal gibi, kimi zaman isyanını sokak duvarlarına fısıldayan bir genç. Ama her halükârda özgürlüğün, ifadenin ve görünür olmanın en sahici alanlarından biri. İşte bu yüzden Kadıköy, travesti bireyler için sadece bir semt değil; nefes alabildikleri, var olabildikleri bir alan. Fakat her gülümsemenin ardında bir mücadele, her adımda bir sır saklı…
Moda Sokakları: Gülümseyen Yüzlerin Gölgesinde
Kadıköy’ün Moda’sında yürürken karşınıza çıkabilecek bir gülüş bazen yılların ağırlığını taşır. İnce topukların kaldırım taşlarında bıraktığı iz, belki de bir kimlik savaşının sessiz yankısıdır. Travesti bireyler burada yalnızca görünmek için değil, görünürlük mücadelesini onurla taşımak için varlar.
Bir kafede kahve içerken yan masada oturan o şık kadının geçmişte bir bankada çalıştığını, sistem dışına itildikten sonra buraya taşınıp sahneye adım attığını kim bilebilir? Kadıköy’de herkes biraz geçmiş, herkes biraz sır.
Travesti Hikâyeleri: Görünmeyen Yaralar, Paylaşılan Umutlar
Bir travestinin hikâyesi, çoğu zaman sadece onun değildir. Mahalleli komşunun bakışından gece saatlerinde gelen telefonlara, taksi şoförlerinin önyargısından arkadaş çevresinin desteğine kadar pek çok kişi bu hikâyenin bir parçası olur. Ama her hikâyede ortak bir şey var: yeniden doğuş.
Yasemin, yıllarca öğretmenlik yaptıktan sonra açığa alınmış. “Kendimi yıllarca yok sayarak var etmeye çalıştım,” diyor. “Ama Moda’da sahneye ilk çıktığımda, alkışların bana değil ama ilk defa ‘ben’ olan kişiye geldiğini hissettim.”
Bu bir zafer değil belki ama bir kabul. En çok da kendini kabul.
Duvarlara Yazılan İsyan, Rujla Çizilen Kimlik
Kadıköy’ün sokak sanatı da travesti hikâyelerine sessizce eşlik eder. Bir duvara fısıldanan “beni gör” yazısı, belki de bir gece kulübünde tanıştığın o güzel kadının çocukluğundaki haykırışıydı. Kim bilir?
Travesti bireyler için makyaj sadece estetik değil; bir zırh, bir kimlik, bir meydan okuma. Aynı şekilde Kadıköy’ün sokakları da sadece yürümek için değil; bir duruş sergilemek, kim olduğunu hatırlatmak için var.
Kadıköy Ruhuyla Kucaklaşmak
Kadıköy travesti bireyler için sadece bir yaşam alanı değil, bir ait olma duygusu. Bazen tiyatro sahnesinde bir oyuncu, bazen sahil kenarında gitar çalan bir müzisyen, bazen de sessizce bir kitabı okuyan biri olarak karşınıza çıkarlar. Ama hepsi, kendi hikâyesini bu sokaklara yazmış, sırlarını bu şehrin göğsüne emanet etmişlerdir.
Çünkü Kadıköy’ün gerçek yüzü; sokaklarında yürüyenlerin cesaretinde, var olmak için her gün yeniden doğanların hikâyelerinde saklıdır. Ve bu hikâyelerin en parlayan satırları, travesti bireylerin kaleminden çıkar.
Mekan: Kadıköy Yeldeğirmeni’nde küçük bir kitap kafe
Muhabir: Lora, Kadıköy seni nasıl karşıladı? Yıllar sonra dönüp baktığında buradaki ilk geceni hatırlıyor musun?
Lora: Hatırlamaz mıyım… Sanki dün gibiydi. Moda Sahnesi’nin önünde durmuş, elimde sahne kostümümle içeri girip girmemeyi düşünüyordum. İçimde “Hazır mıyım?” korkusu vardı ama dışımda kimsenin umrunda değildim. Kimse bana bakmıyordu. Aslında o gün ilk defa görünmezliğimle barıştım. Kadıköy beni o haliyle kabul etti. Ben de kendimi kabul etmeye orada başladım.
Konuğumuz: Deniz, 24 yaşında – Moda’da freelance stilist, Kadıköy’e iki yıl önce taşınmış
Muhabir: Deniz, sen daha gençsin. Birçok kişi için özgürlüğün simgesi gibi görünüyorsun. Gerçekte nasılsın?
Deniz: Göründüğüm kadar özgür değilim ama hissettirdiğim kadar güçlüyüm. Kadıköy’e ilk geldiğimde cebimde üç lira vardı, ama yüreğimde koca bir isyan. Moda sokaklarında yürürken rujum bozulur diye değil, biri laf atar mı diye aynaya bakıyordum. Şimdi rüzgarda savrulan saçlarımın bile havası değişti. Çünkü burada insanlar seni dinlemeyi öğreniyor. Anlamıyorlar belki ama saygı duymayı öğreniyorlar.
Konuğumuz: Peri, 48 yaşında – Emekli, Kadıköy’de yaşamak için Beylikdüzü’nden taşınmış
Muhabir: Peri, senin geçmişin farklı. Kadıköy’e yerleşmeye nasıl karar verdin?
Peri: Ben bir ömür boyunca “biri olmamaya” çalıştım. Ne bir başlıkta adı geçen, ne de bir resmi kayıtta fark edilen biriydim. Kadıköy’e ilk geldiğimde sanki biri bana “Artık dinlen” dedi. Rıhtım’da çay içen insanları seyretmek bile bana terapi oldu. Burada insanlar acelen yokmuş gibi davranıyor. Travesti kimliğinle yaşamak burada hâlâ kolay değil, ama en azından nefes alıyorsun. O da yetiyor bazen.
💬 Röportajın Ardından
Bu röportajlarda birer cesaret öyküsü var. Kadıköy sokaklarında adımlayan her travesti birey, hem geçmişinden hem de geleceğinden bir iz taşıyor. Ve o izler; bazen bir pencereden sarkan kahkahada, bazen bir sokak lambasının altında unutulmuş bir bakışta saklı.
Sırlarla dolu bu sokaklar, aslında her gün yeniden yazılan birer roman. Ve o romanın en dokunaklı sayfalarını, Lora, Deniz, Peri ve onların ismini bilmediğimiz nice güçlü ruh yazıyor.