Bir Üsküdar Travestisinin Dokunuşu

O geceyi tam olarak neden unutamadığımı hâlâ bilmiyorum. Belki de o gecede bana dokunan sadece bir el değil, yıllardır duvar arkasına gizlediğim duygularımdı. Üsküdar sahilinde, akşamla gecenin birbirine karıştığı bir saatte yürüyordum. Hava serindi ama o serinliğin içinde başka bir sıcaklık vardı—tanımlayamadığım bir çağrı.

Kandilli’ye doğru yürürken ara bir sokaktan hafif bir ışık sızıyordu. Orada, pencere perdesinin arkasında biri vardı. Göz göze gelmemiz bir saniye sürdü ama içime işledi. Merakla yürümeye devam ettim. Köşe başında durmuş, bana doğru bakıyordu. Yüzünde ne açık bir davet vardı ne de ürkeklik. Sadece “istersen konuşabiliriz” der gibi bir duruş.

Yaklaştım. Adını sormadım önce. O da benimkini sormadı. Sadece konuştuk. Sade ama derin bir sohbetti. Politikadan, çocukluk anılarından, sokakta büyümüş duygulardan bahsettik. Ses tonu alçak ama netti. Ve o sesin içinde yılların yorgunluğu da vardı, görmezden gelinmenin alışkanlığı da.

“İçeri gelmek ister misin?” dediğinde, hiçbir şey düşünmeden evet dedim. Evi, kendi gibi sade ama güçlüydü. Müzik çalmıyordu. Loş bir abajur aydınlatıyordu salonu. Yavaşça kanepeye oturduk. Sessizlik öyle güzeldi ki… Hiçbir kelimeye ihtiyaç yoktu artık.

Parmak uçları önce tereddütlü bir şekilde elime dokundu. Sonra yavaşça avucumu kavradı. O anda ne bedenime ne de görünüşüne odaklıydım. Sadece o dokunuşta barınan anlayış, samimiyet ve çıplak bir dürüstlük vardı. Yıllardır hissetmediğim bir şeydi bu. Fiziksel yakınlık değil sadece; ruhum ilk defa birine tamamen açık gibiydi.

Ve sabah olduğunda…
Hiçbirimiz o anı konuşmadı. Ama ikimiz de o gecenin artık bize ait olduğunu biliyorduk.

Söyleşi: “Ona Sadece Dokunmadım, İçindeki Sessizliği Duydum”

Röportajı yapan: Anonim
Röportaj yapılan kişi: Elanur (Üsküdar’da yaşayan 36 yaşında bir travesti)

Bu yaşadığınız geceyi siz nasıl hatırlıyorsunuz?
Garip ama içgüdüseldi. Onu görünce bir ağırlık hissettim. Yorgun bir bakışı vardı ama hâlâ içinde sıcaklık taşıyan biri. Ben sadece kapımı açtım. Gerisini onun kalbi seçti.

Dokunduğunuz anda ne hissettiniz?
Tenine değil, yalnızlığına temas ettim gibi. Bazen insanlar çok şey yaşamış olur ama anlatamaz. Onu dinlemeden, anlayabileceğimi hissettim. Ve evet, o an dokunuş sadece fiziksel değildi.

Bu tür buluşmalar sizin için sık mı olur?
Hayır. Ben kolay kolay birini içeri almam. Özellikle duygusal olarak. Ama o gece farklıydı. Ne beklentim vardı ne bir planım. Sadece gerçek bir temas istedim. O da bunu taşıyordu.

O sabah… Ayrılırken ne düşündünüz?
Onu tutmak istemedim. Ama uğurlarken gözlerinde “bir gün yine karşılaşırız” hissi vardı. Bazı geceler tek gecelik değildir. Sessizce içimize kazınır.

Yorum gönder