İstanbul, gerçekten de dünya üzerinde bambaşka kültürleri bir araya getiren, sürekli gelişen ve değişen bir mega şehir. Özellikle son yıllarda, cinsiyet kimlikleri ve yönelimler konusunda daha fazla farkındalık oluşmaya başladı. Bu durum, “travesti” kelimesine olan bakış açısını da yavaş yavaş dönüştürmeye başlıyor gibi.
Tabii, herkesin aklına “Peki gelecek nasıl olacak?” sorusu geliyor. Gelecekte İstanbul’da yaşayan travesti bireyler için daha fazla özgürlük alanı ve toplumsal kabulün artacağına dair öngörüler mevcut. Mesela, gittikçe dijitalleşen dünyada sosyal medyanın gücü sayesinde farkındalık kampanyalarına rastlama sıklığımız da artıyor. Birçok kişi, internet üzerinden deneyimlerini paylaşıyor, birbirine destek oluyor. Bu, bence en önemli faktörlerden biri olabilir.
Bunun yanı sıra, eğitim kurumları, STK’lar (sivil toplum kuruluşları) ve sanat dünyası, travesti bireylere daha fazla alan açabilir. Örneğin, tiyatro topluluklarında, film projelerinde ya da müzik dünyasında travesti performans sanatçıları görmek hiç de şaşırtıcı olmaz. Böylece, toplum içerisinde “öteki” olarak yaftalanan gruplar yerine normalleşen ve kabul gören kimlikler gündeme gelebilir.
Ancak tabii ki, her şey güllük gülüstanlık olmayabilir. Hâlâ çeşitli zorluklar, ayrımcılıklar ve hak ihlalleri söz konusu. Gelecekte, İstanbul’da travesti bireylerin rolü tam anlamıyla hakettikleri konuma taşınabilmesi için toplumsal ve yasal düzenlemelerde iyileştirmeler gerekiyor. Bazen küçük hatalı adımlar atılabiliyor veya tam tersi, iyi niyetli ama eksik düzenlemeler sebebiyle kaos ortamı oluşabiliyor.
Yine de, dijital farkındalık, küresel iletişim ağı ve aktivist grupların daha sıkı çalışması sayesinde, bence İstanbul’da travesti bireylerin kendilerini ifade etme, toplumun bir parçası olarak görünür olma imkânları artacak. Gelecekte belki de politikada, yerel yönetimlerde veya kültür-sanat etkinliklerinde daha fazla travesti bireyi önemli pozisyonlarda göreceğiz.
Sonuçta, İstanbul demek değişim demek. Bu şehrin göbeğinde, kök salmış onlarca kültürden biri olarak travesti bireylerin daha da güçleneceği, yeni jenerasyona ilham olacakları bir gelecek bizleri bekliyor. Belki şimdilik yeterince görülmüyor ya da gereken destek verilmiyor, ama biliyoruz ki her gün biraz daha insanlar bilinçleniyor ve yeni bakış açıları kazanıyorlar.
Ufak tefek hatalarımız olsa da, önemli olan birlikte gelişip değişebilmek. Gelecek, ötekileştirmeden uzaklaşmaya doğru evriliyor ve İstanbul da bu değişimin kalbi olmaya devam edecek gibi görünüyor. Bu süreçte travesti bireylerin rolü, hem kamusal alanda hem de özel hayatta büyüyerek devam edecek. Unutmamak lazım ki, toplumsal kabule doğru atılan her adım, İstanbul’u daha renkli, daha kucaklayıcı bir yer hâline getiriyor.
TRAVESTİ AHUSU İLE MENT ARASINDA SÖYLEŞİ
Ment: Merhaba sevgili okurlar! Bugün çok değerli bir konuğumuz var. Travesti dünyasının bilinen isimlerinden, sahnelerin neşesi AhuSu bizlerle. Hoş geldin AhuSu, nasılsın?
AhuSu: Merhabalar Ment, çok teşekkür ederim. Vallahi heyecanlıyım, sizlerle olmak benim için çok büyük bir mutluluk.
İlk Sorular & Tanışma
Ment: O zaman öncelikle seni biraz tanıyalım. AhuSu kimdir, nereden geliyor, neler yapar?
AhuSu: Ben aslında İstanbul doğumluyum ama ailem Trakya kökenli. Çocukluğumdan beri hep kendimi farklı hissettim, işte bu farklılıklar beni travesti olarak kendimi ifade etmeye yöneltti. Küçükken sahneye çok merakım vardı, şarkı söylemek, dans etmek. Zamanla da drag gösterileriyle birlikte kendimi ifade etmenin en güzel halini buldum.
Ment: Harika! Yıllardır da sahnelerde performans sergiliyorsun değil mi?
AhuSu: Evet, yaklaşık 7-8 senedir farklı mekânlarda drag ve şov performansları yapıyorum. Tiyatro sahnelerinde de ufak tefek roller aldım. Ama genelde gece kulüpleri ve özel davetlerde sahneye çıkıyorum.
İstanbul’da Travesti Olmak
Ment: Peki, İstanbul’da travesti olmak nasıl bir his? Zorlukları ve güzellikleri neler?
AhuSu: İstanbul gibi büyük bir şehirde olmak kesinlikle avantajlı çünkü çeşitlilik fazla, insan farklı kimliklere biraz daha alışık. Ama bazen de kalabalık içinde kaybolabiliyorsun. Farklı olmak bazen önyargıları peşinden getiriyor. Fakat kabul gördüğünü hissettiğinde de çok mutlu oluyorsun. Herkesin bir şekilde kendini bulabileceği bir şehir bence.
Ment: Sosyal çevren nasıl peki? Destek gördüğün insanlar var mı?
AhuSu: Elbette, çok sıkı dostlarım, bana her zaman destek olan bir ailem ve toplumsal konularda yanımda duran STK’lar var. Özellikle LGBTİ+ camiasında dayanışma çok güçlü. Bir sorun yaşadığında, yardıma ihtiyacın olduğunda asla yalnız hissetmiyorsun.
Sahne Hayatı ve Performanslar
Ment: Sahnede seni izlemeyen kalmadı diye düşünüyorum. Nasıl tepkiler alıyorsun?
AhuSu: Vallahi genelde çok güzel tepkiler geliyor. Performans sonrası yanıma gelip “Sen bizim ilham kaynağımızsın!” diyenler oluyor. Bazen de çok duygusal anlar yaşıyoruz seyircilerle. İyi müzik, dans ve biraz kahkaha her şeyi güzelleştiriyor.
Ment: Hazırlık sürecin nasıl? Ne kadar zamanını alıyor şovlar?
AhuSu: Çok zaman alıyor desem yeridir. Kostüm, makyaj, koreografi derken bazen saatlerce prova yapıyorum. Bir de doğal olarak, ilham geldiği gibi hazırlayıp çıktığım gösteriler de oluyor. O heyecan her şeye değer ama!
Gelecek Hayaller ve Tavsiyeler
Ment: Peki gelecek için ne gibi hayallerin var? Sadece sahne üzerine mi, yoksa bambaşka projeler de var mı?
AhuSu: Hayallerim arasında bir tiyatro projesi var, kendimi oyunculukta da daha çok geliştirmek istiyorum. Ayrıca, genç travesti arkadaşlara ilham olacak bir YouTube kanalı açmak istiyorum. Hem makyaj tüyoları, hem de hayata dair ipuçları paylaşmak güzel olur.
Ment: Son olarak, travesti olmak isteyen ya da kendini bu şekilde ifade eden genç arkadaşlara ne tavsiye edersin?
AhuSu: Öncelikle asla korkmasınlar. Kendilerini keşfetme yolculuğu kişiye özeldir, kim ne derse desin, içinde hissettiğin duyguyu takip etmek çok önemli. Sosyal medyada doğru bilgiye ulaşmak için güvenilir sayfaları takip etsinler. Ve tabii ki yalnız değilsiniz, bir sürü dayanışma ağı ve topluluk var!